GENİTAL BEYAZLATMA
Deri rengini veren melanin pigmenti kişiden kişiye değişen oranda olmakla birlikte bazı bölgelerdeki renk koyulaşmaları kozmetik anlamda ve psikolojik anlamda rahatsız etmektedir. Çoğunlukla bu Devamı...
Göbek kordonu, bebeği anne karnında besleyen damarların etrafını saran, onları dış etmenlere karşı koruyan dokudur. Doğum gerçekleştikten sonra işlevi kalmadığı için atılır. Göbek kordonunda kordon kanından farklı kök hücreler bulunur. Bu kök hücreler kemik, kas, kıkırdak, yağ, sinir, karaciğer dokusu gibi pek çok dokuya dönüşebilir.
Kordon dokusundan elde edilen bu kök hücrelerin eşsiz özelliği onların
Göbek Kordonu dokusu kök hücreleri ile yapılacak nakilde alıcı ve verici arasındaki doku uyumu gerekliliği minimumdur. Bundan dolayı kordon dokusu kök hücrelerini sadece bebeğiniz için değil, kardeşleri, anne-babası, hatta büyükanne-büyükbabası için bile kullanabilirsiniz.
Kordon dokusu kök hücreleri laboratuvarda kültür ortamında çoğaltılabilir. Böylece tüm aileniz için ihtiyaç dahilinde ulaşabileceğiniz kök hücreleriniz Yaşam Bankası-FamiCord Group Laboratuvarlarında -196 derecede aileniz için saklanmaktadır.
Kordon dolanması canlı doğumların tahmini olarak 25%’inde görülmektedir. Bebek anne karnındayken veya doğum sırasında bebeğin boynunun kordonun değişik bölgelerine dolanması olayıdır. Genellikle “uzun kordon” sorunları ile birlikte görülen bu durum çok tehlikelidir. Göbek kordonu sorunlarının ilk sırasında yer alır. Kordon dolanması bebeğin kalp atışlarına etki edebileceğinden ya da doğumu gecikmeye sürükleyeceğinden sezeryan için neden teşkil eden bir durumdur.
Bir diğer kordon dolanması sorunu ise kordonun iki yada üç kez dolaşmışsa bu durum bebeğin aşağıya inişiyle birlikte kordonun sıkışmasına neden olabilir. Ve bebeğin kan akımının durması ile sonuçlanabilir. Bu tür durumların detaylı bir ultrason ile incelenmesi ve doğum öncesinde mutlaka hekim değiştirilecekse bilgi verilmesi gerekmektedir. Ayrıca kordon dolanması olan hastalar sık sık kontrol edilmesi gerekmektedir.
Kordon dolanması detaylı bir ultrason ile bazen ilk üç ay içinde anlaşılabilmektedir. Ancak genellikle bebeğin doğumuna son 3 ay kala anlaşılmaktadır. Bebekte genellikle kalp atışına etki etse de kalıcı bir hasara yok açmaz.
Bebek kordonu boşluka içerisinde sıvı ile dolu elastik bir boru şeklindedir. Bebeğin haraketleri ile bu kordonun herhangi bir yerinden düğümlenmesi olayına “Kordon Düğümlenmesi” denilir. Bazı durumlarda gerçek bir düğüm gibi olabilir. 1% oranında görülen bu durum bebeğin kan akışını engelleyerek bebeğe hayati tehlikeye yol açar.
Bir Başka durum ise “Kordonda Yalancı Düğüm” olarak adlandırılır. Bu durumda kordon içerisindeli damarların varis şeklindeki genişlemelerine neden olur. Bu durumlarda kordon o kadar çok kıvrılmıştır ki artık düğüm görünümünü almıştır. Bunun nedeni ise kordon damarlarının birisini daha uzun olmasıdır. Bu damar kendi boyunu kordonun boyuna uydurmak için kıvrılarak düğüm şeklinde görülür. Yalancı düğümler genellikle sorun teşkil etmezler. Ancak gerçek düğümler bebek ölümlerine yol açabilmektedir. Özellikle tek amniotik kese içinde olan tek yumurta ikizlerinden gerçek düğümlere sık rastlanır. Gerçek düğümler çoğu zaman ultrasonda görülmez. Ayrıca bebekte gerçek düğümler 6% ya varan ölümlere neden olmaktadır. Gerçek düğümler çoğu zaman ultrasonda gözükmez. Ultrason sırasında bebeklerin kalp atım hızında azalma meydana geldiğinde kordon düğümlenmesi olasılığı mutlaka düşünülmelidir. Kesin tanı konulamasa da bu durum mutlaka göz ardı edilmemelidir. Anca kesin tanı sadece doğum anında konulabilecektir.
Doğum anında su kesesi açıldığında kordonun bebekten dana önce dışarı çıkması durumuna kordon sarkması denir. 0.5% oranında karşılaşılan bir durum olan kordon sarkması, en sık fetal geliş bozukluklarında görülür. Tanı muayene sırasında kordonun elle hissedilerek vajina dışında gözle görülmesi ile konulur. Bebeğin ölümüne yol açabilecek bir durumdur. Durum anlaşıldığında mutlaka bebek canlı ise derhal sezeryan ile doğuma gidilmelidir. Bu duruma genellikle
Göbek kordonunun bebeği kolu veya bacakları arasında kalarak sıkışması rahatça hareket edememesi durumdur. Çok sık olarak görülür. Özellikle kordonun kısa, boyuna dolandığı ya da üzerinde gerçek düğüm olan olgularda daha sık görülür. Amniyon sıvının az olması veya bebeğin iri olması da bu duruma neden olabilmektedir.
Kordon uzunluğunun 35cm’den kısa olması durumu “Kısa Kordon” olarak adlandırılabilir. Bu durum bebeğin doğum kanalına inişini engelleyebilir. Hatta doğum kanalına geçişi bile engelleyebilir. Kısa kordon durumları bebeğin doğumunu gecikmeye sokabilir. Bebeğin yaşamını da tehlikeye sokabilecek bu durumlarda acil sezeryan gidilmelidir.
Deri rengini veren melanin pigmenti kişiden kişiye değişen oranda olmakla birlikte bazı bölgelerdeki renk koyulaşmaları kozmetik anlamda ve psikolojik anlamda rahatsız etmektedir. Çoğunlukla bu Devamı...
Aşılama hastalaımızın sıklıkla merak ettiği ve ne derece etkili olduğu ile ilgili bu makaleyi yazdım. Aşılama 1 yıl boyunca gebe kalamayanhastaların tümüne veya 36 yaş ve üzeri olana 6 ay gebe ka Devamı...
Özellikle doğum yapan kadınlarda ,aşırı zayıflayan,genital bölgesinin anatomik bozukluğu, dış görüntüsünden rahatsız olan, cinsel ilişki sırasında zevk alamayan kadınlarda barbie vajina ameliyatı öner Devamı...
Peki hangi durumda labium minus(küçük dudak) bozukluğu olduğunu anlarız. Aşırı pigmente yani koyu renkli cilt görüntüsü, ayağa kalktığında veya oturduğunda büyük dudaklar arasında deri katlantılarını Devamı...
SEZERYAN SONRASI AĞRI Devamı...
Gebelikte ensık karşılaşılan karaciğer problemi olan kolestaz genellikle gebeliğin 30. hafta ve sonrasında görülen, karaciğer safra asit birikimi neticesinde direkt bebeğin kalbine zehir etkisi yaparak bebeğin ölümüne neden olan bir hastalıktır. En fazla görülen şikayet kaşıntıdır, ayrıca sarılık problemide görülebilir. Devamı...
ŞEKER YÜKLEME TESTİ Devamı...
Gebelik süreci olan 9 aylık dönem, kişi üzerinde fizyolojik,psikolojik ve hatta kozmetik açıdan değişimler oluşturmaktadır, bu değişim bazılarında daha şiddetli olabilmektedir.Konumuz olan karın çatlakları,gebelikte oluşan kozmetik sorunların başında gelmektedir.Oluşum nedeni, karın başta olmak üzere meme kalça da ani büyüme, hormonların etkisiyle kollejen denilen yapılarda kırılganlık artışı neden olmaktadır.Bu sorun sadece gebelerde görülmemektedir ayrıca obez olup ani kilo verenlerde veya ani kilo alanlarda ve hatta bazı hormonal hastalıklardada görülmektedir Devamı...